Virüslerin yayılmasına yardımcı olan kaynaklardan biri de kağıt ve madeni paralar olarak gösteriliyor. Atalarımız mecazi de olsa para elinin kiri diye boşuna dememişler. Yalnız kir olsa iyi, bugünlerde hakikaten elimizin tüm virüsü paranın üzerinde. Binlerce insanın elinden geçerek bizlere ulaşan kağıt ya da madeni paralarda neler olabileceğini hayal bile edemiyor insan. İşte tam da bu noktada paraları nasl dezenfekte ederiz diye düşündüğünüzü biliyorum. Sevgili annem yıllar önce bunu başarmıştı hem de çamaşır makinesinde yıkayarak.
 |
| Görsel temsilidir |
Evde babam ve benim bulunmadığım bir zaman diliminde kapıya getirilen toplu bir parayı annem nereye saklayacağını şaşırmış. Taşınma aşamasında olduğumuz için ve evde ortada durmasını istemediğinden mutlaka o paranın saklanması gerekiyormuş. Tabi ki aklına çamaşır makinesi gelmiş. Zarfıyla beraber banknotlar metal kazanın içine itinayla yerleştirilmiş. Üzerinden birkaç saat geçtikten sonra zarfı tamamen unutan annem, kirli çamaşırları makineye atarak rutin çamaşır yıkama işlemini başlatmış. Ben eve geldiğimde yıkama işlemi bitmek üzereydi. Çamaşırları makineden çıkarmak da bana düştü. Her çamaşır çıkarışımda 100'lük banknotlar da beraberinde geliyordu. Makinenin içinden para fışkırmasına alışkın olmadığımdan ufak çaplı bir şoktan sonra anneme paraları göstermeye gittim. O anda kadının başından kaynalar sular döküldü. 'Eyvah!' diyebildi sadece, makineye koştu zarfı aramaya. Zarf ortada yoktu ama paralar sağlamdı, üstelik mis gibi kokuyorlardı. Kağıt eriyordu da şükür ki paralarımız kağıttan değil pamuktan yapılma olunca gayet güzel yıkanabiliyorlarmış.
Paraları tek tek topladık, saydık ve kuruttuk. Bu kadar güzel kokunca harcamaya da kıyamadık ilk başta. Sonra da harcandı, en sonunda da bitti. Demem o ki para güzel kokabilir, virüslü de olabilir, ihtiyacımız varken biraz kaladabilir, ancak gideceği zaman da ondan ayrılmayı başarabilmeli insan.
Hepimiz birbirimizi koruyabiliriz, sağlıklı ve güvenli kalın..
